4 Ekim 2013 Cuma

Gün 4: Gey - Gavurağılı

Kaç km: 16 km civarı olmalı ama tabelalarda hatalar vardı, emin olamadık. Gey-Bel 6 km, sonrası 10 km kadar...
Ne kadar sürdü: Gey - Bel, 2 saat; Bel - Gavurağılı, 3 saat
Su: Bel'de dolaptan akan su var (Gey-Bel arası 1,5 lt rahat yeter), sonra Gavurağılı'na kadar yoktu su, 2 lt iyidir.
Ekip: 4 kişi
Özel bir durum: Hava çok sıcaktı.
İşaretlemeler: Bel'e kadar 1-2 yerde işaret takip etmek zor oldu, genel olarak iyiydi. Bel'den ve özellikle Belceğiz'den sonra işaret boldu ama bir kısmının yönü kafa karıştırıcıydı. Görünce anlarsınız. Ama sıkıntı yok.
Yol durumu: Bel'e kadar biraz zorlu, Bel'den Belceğiz'e epey rahat, sonra zaman zaman zorlu...
Varılan yerde Market vs: Bel'de yok, Belceğiz'de zaten hiçbir şey yok, Gavurağılı'nda da yok. Dikkat!
Kalınacak yer: Eğer mevsim izin veriyorsa mutlaka Gavurağılı'nın o muhteşem koyunda kamp kurun. Koca ve çok güzel bir koy muhtemelen bir geceliğine sadece sizin olacak. Bu şansı kaçırmayın!
Diğer: Tabelalar yine tuhaftı. Mesela bir yerde Gavurağılı 7 km yazdı, 500 mt sonra 8 km yazdı falan... Ama çok sorun yaratan bir durum sayılmaz.
Genel olarak keyiflice bir etap bu arada.
Gavurağılı'nda köyün içinde bir çeşme var, Likya Yolu'nu takip ederken, köye girdikten sonra 'su' yazısından sağa sapın ve çeşmeyi bulun. 

--------------------------------------------------------------

Eğer bu blogdaki bilgiler işinize yaradıysa ve bana para veya başka bir armağan iletmek isterseniz şuradan ulaşırsınız di mi? emreertegun@gmail.com

Gün 3: Kabak-Gey

Ön not: Alınca sonrası yol ikiye ayrılıyor; biri Boğaziçi köyü üzerinden ve şu anda adını hatırlamadığım ama güzel olduğu söylenen bir antik kentten geçiyor ve Bel'e bağlanıyor. Biz Gey üzerinden gittik ve ertesi gün yine Bel üzerinden devam ettik.

Kaç km: 16-17 km civarı (emin değilim)
Ne kadar sürdü: 6 saat kadar (ama arada kaybolduk falan, çok güvenilir değil benim yazdığım saat); Kabak - Alınca 2:40 civarı, Alınca - Gey ise 3,5 saat falan.
Su: Kabak'tan Alınca'ya kadar yalnızca şelaleye uğrarsanız su var. Alınca'dan Gey'e kadar da su bulamadık. En az ikişer lt ile çıkmalı.
Ekip: 4 kişi
Özel bir durum: Yok
İşaretlemeler: Alınca'ya kadar iyi ama sonrasında sıkıntı çektik. Alınca'dan çıkıp asfalttan Gey'e yönelmişken henüz birkaç yüz metre sonra sağa işaretleme var ama biz tesadüfen gördük. Dikkatli olun. Patikaya girdikten sonra da yine bir ara sağa dönüş var ve zor görünüyor. Biz kaçırdık o işareti mesela. Hem soldaki taştaki X işaretinin önüne bitkiler geçmiş, hem de sağdaki dönüş kısmı belli olmuyor. Biz epey taş üstüne taş koyduk ama dikkat.

Sonrasında da sıkıntı çektik. Bir ara izleri yine kaybettik ve bir şekilde asfalta çıktık. Bu kaybetme bizim kusurumuz da olabilir, iyi hatırlamıyorum ama dikkatli olun. Asfalttan epey yürüdükten sonra Alınca-Gey tabelasını görüp sağa saptık, sonra da birkaç yüz metre sonra yine bir tabela görüp Gey yönüne devam ettik. Siz işaretleri kaybetmediyseniz asfalta çıkmayacaksınız ve yolu uzatmayacaksınız. ((: Bu arada tabelalarda da tuhaflık vardı. Bİr yerde Gey 3 km yazıyordu mesela, 1-1,5 km yürüdükten sonra yine Gey 3 km yazıyordu ve ikincisinden sonra gerçekten 3 km daha yürüdük. 

Yol durumu: Kabak-Alınca çıkışı gerçekten çok zorlu ve yıpratıcı; Alınca - Gey arası da pek kolay sayılmaz
Varılan yerde Market vs: Alınca'da market yok; Gey'de mutlaka Ge Markete (köye girince solda göreceksiniz) gidilmeli. Tahir Abi ve Hatice Abla dünyanın en tatlı ve güler yüzlü iki insanı. Peynir, yoğurt, domates, konserve vs ihtiyaçlarınızı karşılayabilir; marketin üstündeki köşkte ücretsiz kalabilir, duşu-tuvaleti kullanabilirsiniz.
Kalınacak yer: Ge Market
Diğer: Alınca'ya çıkış gerçekten zorlu, hazırlıklı olun. 

Şelale çok güzeldi, Eylül'de bile epey su vardı. Oluşan gölete de girebilirsiniz, suyunuzu da doldurabilirsiniz. Bu arada Kabak'tan giderken bir yerde bir tabela ile karşılaştık; şelaleye giden 2 yoldan gösteriyordu. Bir tanesi Likya Yolu üzerindendi ve daha uzundu; bir diğeri kanyondan gidiyordu ve daha kısaydı ama yer yer çok dik olduğunu, çantalarla çıkmanın zor olduğunu duyduğumuz için Likya yolu üzerinden gitmeyi seçtik. Diğer yol da belki o kadar zor değildir, araştırabilirsiniz. Lİkya yolu üzerinden gidince, şelaleye uğrayacaksanız eğer, şelale tabelasını görüp biraz dik bir iniş-çıkış yapacaksınız. Biz çantaları yukarıda bırakabileceğimizi dönüşte akıl edebildik. Biz ettik, siz etmeyin; sadece mataraları alın ve öyle inin ((:

Şelaleden 1 saat kadar sonra sağda düzlük bir alan var ve kayanın hemen arkasında muhteşem Kabak manzarası. Bakmadan ve -makineniz varsa- fotoğraf çekmeden geçmeyin.

Biz Alınca'da birkaç saat kalıp öğleni geçirdik. Sıcak mevsimdeyseniz ve siz de öyle yapacaksanız, köylülere eski çeşmeyi sorun, orası uygun.

--------------------------------------------------------------

Eğer bu blogdaki bilgiler işinize yaradıysa ve bana para veya başka bir armağan iletmek isterseniz şuradan ulaşabilirsiniz: emreertegun@gmail.com

Gün 2: Faralya - Kabak

Ön açıklama: Faralya'dan Kabak'a giden 2 ayrı yol var. Bunlardan bir tanesi yukarıdan gidiyor ve 7 km; diğeri orjinal Likya yolu olmayıp 'alternatif yol' diye geçiyor, sahilden gidiyor ve sarı-kırmızı işaretli, 9 km. Geçtiğimiz yıl her ikisinden de yürümüş ve sahilden giden yolun diğerinden çok daha güzel olduğunu görmüştüm; hatta tüm yolun en keyifli etaplarından bence. Onu tavsiye ederim ve aşağıya onunla ilgili notlarımı aktaracağım. Üstten giden yol çok rahat bir etap bu arada, 2 saat kadar sürmüştü yanlış hatırlamıyorsam.

Kaç km: 9 km
Ne kadar sürdü: 5 saat 10 dakika
Su: Yaklaşık 1,5 saat yürüdükten sonra sağda bir çeşme var, sonrasında herhangi bir su kaynağı göremedik. En az 1,5 lt ile çıkılmalı, sıcak zamanlarda yol alıyorsanız yetmeyebilir de...
Ekip: 4 kişilik bir ekip
Özel bir durum: Yok
İşaretlemeler: Sarı-kırmızı işaretler gayet yeterliydi.
Yol durumu: İlk etaba oranla bu alternatif rota biraz daha zorlu. Özellikle yolun ilk kısmında epey dik bir tırmanış var ve büyük çantalarla çıkması çok kolay olmuyor. Çeşme sonrasında da çok dik iniş çıkışlar olmasa da zorlu denebilecek bir etap.
Varılan yerde Market vs: Birkaç tane market var ama ekmek bile bulamadık. Pek bir şey bulunmuyor.
Kalınacak yer: Bir sürü pansiyon ve kamp alanı var; bununla birlikte sahilde çadır kurmadan kalınabiliyor (biz öyle yaptık). 
Diğer: Sahilin en doğudaki kısmına yakın bir çeşme var, su ihtiyacınızı oradan karşılayabilirsiniz. O çeşmenin yüksek ve geniş taşını da tezgah olarak kullanıp yemeğinizi yapabilirsiniz. Sahilde büyükçe bir tesis var, biz oranın duşunu-tuvaletini kullandık.

Yaklaşık 1,5-2 saatlik yürüyüşten sonra sağda bir evin yanından geçeceksiniz; onun hemen sonrasındaki keçiboynuzu ağacının meyveleri çok çok lezzetli. Depolayınız.

Bana Kabak epey dejenere olmuş gibi geldi. Çok güzel bir yer ama çok sevmiyorum.

--------------------------------------------------------------

Eğer bu blogdaki bilgiler işinize yaradıysa ve bana para veya başka bir armağan iletmek isterseniz şuradan ulaşabilirsiniz: emreertegun@gmail.com

3 Ekim 2013 Perşembe

Gün 1: Hisarönü - Faralya

Kaç km: 13 km
Ne kadar sürdü: 6-7 saat deniyor ama biz ilk günün gazı ve yüksek tempo ile 5 saatte vardık.
Su: Kozağaç Mh.'ne varana kadar su yok (yaklaşık 3 saat diyebilirim) , sonrasında Kirme'de var, sonra da zaten Faralya'ya varış. Kozağaç'a kadar 1,2 lt su zor yetti bana; en az 1,5 lt ile çıkılmalı, 2 lt daha da iyi olur. Kozağaç sonrası 1 lt bile yeter.
Ekip: 4 kişilik bir ekiptik
Özel bir durum: Biraz fazla tempolu gittik biz; 6-7 saat olarak düşünebilirsiniz bence.
İşaretlemeler: İşaretlemeler çok iyi, sık yürünen parkurlardan, kaybolma riski yok.
Yol durumu: İlk yarım saat sonrasında, yaklaşık 2 saat çok sıkı bir çıkış var. Sonrası çok zor sayılmaz.
Varılan yerde Market vs: Faralya'da küçük bir market var ama sadece bisküvi, çikolata benzeri ürünlere ulaşabilirsiniz.
Kalınacak yer: Birçok pansiyonun olduğu bir bölge. Sabah kahvaltı - akşam yemeği dahil 40 TL civarında fiyatları var (odada kalınca).
Faralya'da camii (ve dolayısıyla temiz su) var ve yakınlarında düzlük bir alanda kamp kurulabilir. Pansiyonlardan da rica edilip içlerinde kamp kurulabilir (ücretsiz veya düşük ücretle). Ya da Faralya'ya bir saat kala Kirme'de de suyun yakınında kamp kurulabilir.
Diğer: Faralya'da kalacaksanız Kelebekler Vadisi'ne mutlaka inmenizi öneririm. George House pansiyonun oradan iniliyor ve 30-40 dk süren hafif zorlu ama çok keyifli bir inişten sonra oraya ulaşıyorsunuz. Aynı gün Kabak'a devam etmeyi düşünmüyorsanız mutlaka inin. Vadide, para vermeden (hani sahilde uyurum falan diyenler için söylüyorum) konaklamanıza izin vermiyorlar bu arada, orayı işleten abiler biraz sert, anladığım kadarıyla.

Likya Yolu'nun ilk etabı ve çok keyifli, güzel manzaralı bir etap. Tırmandıkça, arkanızda Ölüdeniz'in muhteşem manzarasını göreceksiniz; sık sık dönüp bakmayı ihmal etmeyin.

--------------------------------------------------------------

Eğer bu blogdaki bilgiler işinize yaradıysa ve bana para veya başka bir armağan iletmek isterseniz şuradan ulaşabilirsiniz: emreertegun@gmail.com