5 Ekim 2013 Cumartesi

Gün 16,17: Boğazcık - Üçağız

Gün 16'da fena bir şekilde kaybolduğumuz için Üçağız'a 2 günde varabildik. Aslında toplamda 6-7 saatlik yol.

Önce kaybolduğumuz kısmı anlatacağım, sonra aşağıdaki başlıkları sadece Gün 17 kısmı için dolduracağım.

Gün 16'da 3 saatte varmamız gereken Purple House'a uzun öğle molası ile birlikte neredeyse 10 saatte vardık, hatta 'sığındık' demeliyim. Yolun en başında bizim hatalarımızdan dolayı bir iki yanlış gidip düzelttikten sonra çok fena kaybolduk. Yol, sık işaretlemelerle birlikte gayet güzel giderken ve açıklık bir alanda sağa (güney'e) döndükten sonra art arda 3 kayada aynı yöne işaret gördükten sonra son işaretin hemen önüne tel örgü çekilmiş. İşaretlere bakarsak devam etmek lazım ama tel örgü var. Tel örgünün üstünden geçip devam etmek lazımdı herhalde ama büyük bir hata edip solundan dolaştık ve işaretleri tamamen kaybettik. Sonra da tamamen yüreğimizin götürdüğü yönlere ilerleyerek kaybolduk. Bu nedenle bundan sonrasını bu blogda anlatmayacağım. Sadece şunu söyleyeyim: Benzer bir şey yazarsanız Güneydoğu'ya doğru gidip tepede çok güzel bir antik şehir olan Aperlai'yi bulmaya ve ona ulaşmaya çalışın. Oradan denizi sağınıza alıp sola doğru gittiğinizde yarım saat sonra Purple House adlı tesisi ve oranın sahibi olan Rıza ve güzel ve aşırı geveze oğulları Ada'yı göreceksiniz. Biz gece orada kaldık. Kamp için para almıyorlar. Sadece su, biraz masraflı. -alırsanız- Duş için 5 TL ödüyorsunuz; bir de 1,5 lt.lik su 4 TL. 

Normal bir sürede buraya vardıysanız soluklanıp Üçağız'a devam edin. Aşağıda Purple House'dan Üçağız'a gidişle ilgili bilgileri yazıyorum:

Kaç km: 9-10 km (olmalı)
Ne kadar sürdü: 4 saat
Su: Yolda su yok. Yanınızda yeterli su yoksa Purple House'tan tedarik edebilirsiniz. Yalnız oradaki su içilmiyor ve sadece 1,5 lt.lik su satılıyor.
Ekip: 2 kişi
Özel bir durum: Şimdiye kadarki en kolay etap! Genelde dümdüz gidiyor ve yol toprak; ayağı yormuyor hiç.
İşaretlemeler: Haddinden fazla işaret var, isteseniz de kaybolamazsınız. Sadece geniş alana çıkınca dikkat.
Yol durumu: Çok kolay etap!
Varılan yerde Market vs: Kocaman 2 market ve bir manav var. 
Kalınacak yer: Kamp için çok uygun sayılmaz ama herhangi bir bahçeye konabilirsiniz bence. Biz kendimizi şımarttık ve tek pansiyonda gecelemeyi burada gerçekleştirdik. Ekin Pansiyon'da Yusuf Abi çok yardımcı oldu, meyve, yemek falan ikram etti...

Biz merkezde kaldık ama daha sakin bir yer ve kamp için daha elverişli bir bölge arıyorsanız, 45 dk kadar devam edip Kaleköy'e ulaşırsanız orada uygun alan da var, bir sürü su kaynağı da... Hava karardıysa bile gidebilirsiniz, zira toprak yoldan gidiliyor. Ama alışverişinizi Üçağız'dan yapmayı unutmayın.

Diğer: Burası, karşısındaki adadan dolayı Kekova diye de geçiyor. Gece, ada manzarası çok güzel. Halkı çok şeker. Bir de Üçağız'a girince soluklanmak için sağ tarafta muhtarlığın koyduğu bank ve masalar var. Devam edecekseniz güzel bir yer.

--------------------------------------------------------------

Eğer bu blogdaki bilgiler işinize yaradıysa ve bana para veya başka bir armağan iletmek isterseniz şuradan ulaşırsınız di mi? emreertegun@gmail.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder